BAŞKANDAN
Geride bıraktığımız son 20 yılda dünyadaki yüksek nüfus ve gelir artışına bağlı olarak, tarımsal üretim ve tüketim de yükselirken demografik gelişmelere bağlı eksen kayması, uluslararası tarımsal ticaret modelini değiştirdi. Günümüzde artık tüketim merkezleri olarak Hindistan ve Güney Doğu Asya, üretimde ise Karadeniz ve Orta Asya bölgeleri öne çıkıyor. En büyük üretici ülkelerden Rusya ve Ukrayna’nın toplam hububat ihracatında payları yüzde 24 seviyelerinde, bu iki ülkeye Kazakistan, Bulgaristan ve Moldova dahil edilince bu oran yüzde 43,4 gibi çok yüksek seviyeleri buluyor.

ABD ve AB ülkelerinin sadece gıda alanında değil, her alanda Çin'e olan ticari bağımlılıklarını azaltmak istedikleri ve Çinsizleşme adını verdikleri bir süreçten geçiyoruz. Bu yeni dönem, tarımsal arz güvenliğini sağlamak üzere, “gelişmekte olan ülkeleri” öne çıkarıyor. Ticarette bölgeselleşme eğilimleri yaygınlaşırken, yakın ve komşu ülkelerle ticaret önemini daha da artırıyor. Gıdanın stratejik önemine bağlı olarak, Çin gibi bazı ülkeler kendine yeterlilik için 2030’a kadar tarımsal üretimini daha da artırmayı ve ithalatı azaltmayı planlıyor.
Uluslararası ölçekteki bu yeni süreçte gıda ticareti için büyük fırsatlara sahip olan Türkiye’nin dünyada sadece birkaç ülkede bulunan bazı özellikleri var. Biz buğdayın ve bakliyatın gen merkeziyiz. Dünyadaki endemik bitki çeşitlerinde en büyük potansiyele sahibiz. AB ülkeleri ile Gümrük Birliği avantajımız var. Bunun yanı sıra, birbirini tanımayan ülkelerle aynı dili konuşup çok farklı kesimlerle ticaret yapabiliriz. Gıda ürünlerini dünyaya pazarlayabilecek altyapıya ve lojistik güce de sahibiz. Tüm bu potansiyelimize rağmen yıllık 4,5 trilyon dolarlık dünya tarımsal hasılası içindeki payımız 70 milyar dolar seviyelerinde; yeni küresel model içinde gıda ve tarım ürünleri ticaretinin merkezi olmayı başarırsak dünyadaki payımızı 2 katına taşıyıp yüzde 3’lere yükseltebiliriz.
Türkiye’nin küresel tarım ve gıda ticaretindeki bu yüksek hedeflerinde stratejik ticaret alanı hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörüdür. 2023 verilerine göre ülkemizdeki 23,4 milyar dolarlık bitkisel ürün ihracatının yarıdan fazlasını sektörümüz gerçekleştirmiştir. Dünyada üretilen yıllık 800 milyon ton buğdayın yüzde 2’sini, 148 milyon ton arpanın yüzde 5,5’ini üreten ülkemizin tarımsal ticaretteki gözbebeği, hububat sektörüdür.
Türkiye Gıda İhracatçıları’nın amacı, sektörümüzün üretim ve ticaret potansiyeline uygun şekilde güçlü bir marka yaratmak ve uluslararası alandaki iş birliklerimizi yeni bağlantılarla güçlendirmektir. Sektör Kurulumuz öncülüğünde önemli bir ilerleme sağladığımız bu alanda desteğini esirgemeyen ve her koşulda yanımızda olarak bize güç veren tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Ahmet Tiryakioğlu
Türkiye Gıda İhracatçıları Başkanı