GAİB Hububat Başkanı Celal Kadooğlu'nun Dünya Çiftçiler Günü Mesajı

“Güneydoğu tarımsal üretimde ve gıda ihracatında merkezi konumda”

Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle, tarımın ülkemiz ve özellikle Güneydoğu Anadolu için taşıdığı stratejik önemi bir kez daha vurgulamak isterim. Sahip olduğumuz bereketli topraklar, asırlardır tarımsal üretimin kalbi olmuş, milyonlarca insanın geçim kaynağına, sofralara lezzet ve ekonomimize güç katmıştır. Bugün de aynı misyonla, ülkemizin gıda güvenliğini sağlamada ve küresel ticarette rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynamaktadır.

Güneydoğu Anadolu, Türkiye’nin gerek tarımsal üretiminde gerekse gıda ihracatında merkezi bir konuma sahiptir. Bölgemiz, başta buğday, kırmızı mercimek ve nohut olmak üzere birçok stratejik tarımsal ürünün üretiminde liderdir. Bu ürünlerin her biri, sadece yerel ekonomiyi canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya pazarlarında Türk tarımının bayrağını dalgalandırıyor. Özellikle Gaziantep ve Mardin, dünya makarna üretiminde öne çıkarak, bölgenin tarımsal gücünü küresel pazarlara taşıyor.

Bu başarının arkasında elbette ki çiftçimizin alın teri, bölgenin kadim tarım kültürü ve devletimizin sağladığı destekler bulunmaktadır. Türkiye’nin toplam buğday ekilişinin yüzde 15’ine ev sahipliği yapan Güneydoğu Anadolu, buğday unu üretimi ve ihracatında da liderdir. TUSAF verilerine göre, ülkemizdeki un fabrikalarının yüzde 22’si bu bölgede yer alırken, 6,7 milyon tonluk un üretim kapasitesiyle küresel pastada önemli bir paya sahiptir. Bu güçlü üretim altyapısı, başta Orta Doğu ve Afrika olmak üzere dünya genelinde büyük bir talep görmektedir.

Ancak, tarım sektörü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine de maruz kalmaktadır. Zaman zaman yağışlardaki azalmalar ve kuraklık nedeniyle bölgemizde verimlilik sorunları yaşanmaktadır. Bu durum, çiftçilerimizin sürdürülebilir üretim yapabilmesi için daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu ortaya koymaktadır. 35. yılını kutlayan GAP projesi, bölgedeki tarım arazilerinin suya kavuşması konusunda önemli katkılar sağlamış olsa da, gelecekte su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak yeni teknolojilerin devreye alınması büyük önem taşımaktadır.

Bununla birlikte, dünya genelinde kalite ve sürdürülebilirlik konularında artan talepler, üreticilerimizin daha ileri tarım tekniklerine yönelmesini gerektirmektedir. Akıllı tarım uygulamaları, su tasarrufu sağlayan modern sulama sistemleri ve ürün çeşitliliğinin artırılması gibi yenilikçi çözümler, sadece bölgemizin değil, tüm ülkemizin tarımsal potansiyelini daha da yukarılara taşıyacaktır.

Sonuç olarak, tarımsal üretim gücümüzü artırmak, çiftçilerimizin refahını sağlamak ve ülkemizi küresel tarım ticaretinde daha güçlü bir konuma taşımak için birlik içinde çalışmaya devam etmeliyiz. Bu vesileyle, toprakla, emekle ve sabırla ülkemizin gıda güvenliğine katkı sunan tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, bereketli ve bol kazançlı bir yıl diliyoruz.